Köroğlu’nun hayatı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Köroğlu adına ilişkin ilk bilgiler, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine dayanmaktadır. Seyahatnameye göre Yeniçeri Ocağında çöğür çalıp söylemekle ün yapmış Köroğlu adlı bir ozan karşımıza çıkıyor, bir de dağlarda yol kesmiş olan eşkıya Köroğlu. III. Murat zamanında, Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katılmış olan şair Köroğlu ile yiğitlik ve iyilikseverliğiyle destanlaşan eşkıya Köroğlu halk zihninde kaynaşmıştır.
Koçaklama türünde söylediği şiirleriyle bilinen Köroğlu‘nun yiğitçe seslenişlerinin bulunduğu savaş ve vuruşma sahnelerinin yer aldığı şiirlerinin yanında sevgi ve doğa güzelliklerini dile getiren şiirleri de vardır. Köroğlu şiirlerinde ahenkli, yalın bîr dil kullanılmış, Divan şiirinden etkilenmemiştir.
Benden selam olsun Bolu Beyine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden kargı sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icad oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır
Köroğlu düşer mi eski şanından
Ayırır çoğunu er meydanından
Kırat köpüğünden düşman kanından
Çevre dolup şalvar ıslanmalıdır
Köroğlu
Kimisi pınar başında
Kimisi yolun dışında
Al giyen onbeş yaşında
İlle mavili mavili
Kimisi dağlarda gezer
Kimisi incisin dizer
Al giyen bağrımı ezer
İlle mavili mavili
Kimisi odun devşirir
Kimisi kahve pişirir
Al giyen aklım şaşırır
İlle mavili mavili
Köroğlu’m der ki n’olacak
Takdir yerini bulacak
Mavili benim olacak
İlle mavili mavili
Köroğlu