YAŞAYAN MİRAS VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

II. Avlu (Dergâh Avlusu)

Meydan Avlusu ismi de yakıştırılan II. Avlu’ya (Dergâh Avlusu) düzgün taştan yapılmış ve bir çeşit avlu girişini andıran Üçler Kapısı denilen bir kapıdan girilmektedir. İlk yapılışında taş döşeli olan bu avlunun güneyinde Üçler Kapısı’nın girişinde kare planlı bir havuz bulunmaktadır. Bu havuzun Üçler Kapısı’na bakan duvarı da üçgen bir alınlık görünümündedir. Bu üçgenin tepesine mermerden 12 dilimli bir hüseyni tacı yerleştirilmiştir. Üçgenin havuza yönelik yüzünde de 12 mısradan meydana gelmiş bir kitabe bulunmaktadır. Bu kitabeden, havuzun, 1906-1908 yıllarında Beyrut Valiliğini yapan Halil Paşa’nın eşi tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Havuzun ortasına Aslanlı Çeşme’den suyu gelen bir de fıskiye yerleştirilmiştir.

Bu avlunun doğu ve batısında kesme taştan ayaklar üzerine oturtulmuş, hafif sivri kemerli revaklara yer verilmiştir. Buradaki revak kemerlerinin üzerlerine de küçük mermer taşlara yazılmış onarım kitabeleri yerleştirilmiştir. İlk kemerin birinci sütunu üzerinde çeşmenin eski kitabesi var olduğu bilinmesine rağmen, 1853 yılında çeşmeye aslanla birlikte yeni bir kitabe eklenince de eski kitabenin de buraya getirildiği belirtilmiştir.

Burada Aş Evi önündeki revak kitabesinin ise 1869 yılında Hasan Dede tarafından tamir edildiği anlaşılmaktadır.

II. Avlu’da bu havuzdan başka, avlunun sağında Arslanlı Çeşme, Tekke Camisi, Aş Evi; avlunun sol tarafında da Kiler Evi, Meydan Evi, Mihman Evi ve Dede Baba köşkleri bulunmaktadır.

Dergâh Avlusudoğu ve batı yönlerinden (yanlarından), revaklar ile kuşatılmış, gerek ibadete gerekse külliyenin ve Bektaşîliğin yönetimine ilişkin çeşitli birimler bu revaklar gerisine, iki grup hâlinde yerleştirilmiştir. Doğudaki kanatta, güneyden kuzeye doğru Arslanlı Çeşme ve Aş Evi köşkü yer almaktadır. Batıdaki grubun orta kesimi Meydan Evi’ne, güneyi Mihman Evi ile Çamaşır Evi’ne, kuzeyi ise Kiler Evi’ne tahsis edilmiştir. Kiler Evi’nin içinden geçilen ve avlunun kuzeybatı köşesinde bir çıkıntı teşkil eden mekân Dede Baba’nın kışlık odasıdır. Bu oda ile Kiler Evi’nin üst katında, külliyenin bütününe egemen konumu ile Dede Baba köşkü yer alır.

Dergâh Avlusu’ndaki revaklar doğu yönünde, Aş Evi’nin önünde beş adet, mescidin önünde üç adet, batı kanadında da yedi adet olmak üzere, kesme taş örgülü, kare kesitli payelere oturan on beş tane sivri kemerden meydana gelmektedir. Burada üç, beş, yedi gibi Bektaşî sembolizminde önemli sayıların kullanılmış olması muhakkak ki tesadüf eseri değildir. Doğu kanadında, girişten itibaren birinci ve ikinci kemerin arasında yer alan 951 (1544-45) tarihli anonim beyit revakların ne zaman inşa edildiğini belgelemektedir.