YAŞAYAN MİRAS VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Murat Çobanoğlu (1940–2005)

1940 yılında Kars’ta doğdu. İlkokulu Kars'ta okudu.

İlk bağlama derslerini Çıldırlı Şenlik’in çırağı olan babası, yörenin usta aşıklarından Gülistan Çobanlar’dan aldı. 14 yaşlarında türkü söylemeye başladı.

1966 yılından başlayarak sürekli olarak Konya Aşıklar Bayramına katıldı. Birçok kez çeşitli dallarda birincilikler aldı.

Aşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikayeler anlatma konusunda da başarılı örnekler veren Çobanoğlu, kendi türkülerinin yanı sıra usta malı türküleri de genç kuşaklara aktardı.

Türkiye’nin her yerinde bilinen, tanınan Çobanoğlu yıllarca radyo programları yaptı. Halk edebiyatı ve aşıklık geleneği üzerine çeşitli seminerler verdi. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye dışında, Avrupa’dan İran’a dek birçok ülkede konserler verdi, yarışmalara katıldı. Azeri aşıklardan Elesker ve Gaşem’le karşılaştı.

1971 yılında Kars’ta açtığı, özellikle usta-çırak ilişkisi başta olmak üzere, aşıklık geleneğinin sürdürülmesinde katkısı anlamında bir okul niteliğinde olan Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi yörenin aşıklar merkezine dönüştü.

Onlarca plak ve bir o kadar da kaset dolduran Çobanoğlu’nun 2 tane de altın plağı bulunmaktadır.

Aşıklık geleneğimizin bu güçlü temsilcisi 2005 yılında Ankara'da vefat etti, Kars'ta toprağa verildi.

 

Sevdiğim yar bana göndermiş name

Rüzgar dokunmamış dal ister benden

Bir lezzet olmasın onun tadında

Hiç arı görmemiş bal ister benden

 

Ne bir çiçeğim var ne de bir bağım

Ne bir sedirim var ne de konağım

Ne bir yuvam vardır ne de otağım

Al kuşam içinde şal ister benden

 

Ben bu gidiş ilen nereye varam

Derman bulabilmem yaramı saram

Ne bir çölüm vardır ne bir sahram

Yine yüce dağdan yol ister benden

 

Bu fani dünyada çoktur zararım

Ne bir kazancım var ne de bir karım

Ne bir ağacım var ne de yaprağım

Yazın kışın solmaz gül ister benden

 

Çobanoğlu’yum ben iz bulabilmem

Kışın çok ararım yaz bulabilmem

İnsanlarda doğru söz bulabilmem

Yalan söylemeyen dil ister benden

                                             

Neyine güvenem yalan dünyanın

Kerem'i yandırıp kül etmedi mi

On bir ay bülbülü ettirdi feryat

Gül için bülbülü lal etmedi mi

 

Bülbül aşık idi gonca güllere

Arzusun söylerdi esen yellere

Mecnun Leyla için düştü çöllere

Ferhat'a dağları yol etmedi mi

 

Çobanoğlu yaram döndü çıbana

Kurduğum bağlarım oldu virane

Kardeşi Yusuf'u attı zindana

Kaderi Mısır'da kul etmedi mi