16. yüzyılın sonlarında doğduğu ve 17. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılan Ercişli Emrah, Erciş kalesine bağlı bir Karakoyunlu köyü olan Ergans’ta doğmuştur. Erciş kalesinin başı Miroğlu’nun sazcısı Âşık Ahmet’in oğludur. Genç yaşta Miroğlu’nun kızı Selvihan’a âşık olarak sevgilisinin ardından İran ve Azerbaycan’ın batı kesimlerini gezmiş, gördüklerini duru bir Türkçeyle anlatmıştır.
Emrah ile Selvihan hikâyesi Anadolu'da yüzyıllar boyu sözlü gelenek içinde ozanlar tarafından dilden dile, telden tele aktarılarak bugünlere ulaşmıştır. Bu hikaye, Doğu ve Güney Anadolu'da birbirinden farklı beş ağızda söylenegelmiştir. Ayrıca Azerbaycan, Türkmenistan ve Ermenistan'da da değişik isimlerle bilinmektedir.
Uzun bir süre Ercişli Emrah'ın şiirleri Erzurumlu Emrah'ın şiirleriyle karıştırılmıştır. Birçok edebiyat kitabında, Ercişli Emrah'ın deyişlerinin, Erzurumlu Emrah adına kayıt edildiği görülmektedir.
Gökyüzünde bölük bölük durnalar
Göçüz bölük bölük bölündü durnam
Başıma dar oldu geniş dünyalar
Gençliğim elimden alındı durnam
Ovadan çekilir dağlar aşarsız
Her seher her sabah yolda şaşarsız
Yoluz uzun İsfahan'a düşersiz
Diyin itgin kullar bulundu durnam
Bir gözelin ataşına dağlandım
Kul edildim kapısına bağlandım
Bögün dedim yarın dedim eğlendim
Kalem mi tersine çalındı durnam
Her nerde olursan çağır Allah'ı
Seni darda koymaz vallah billahi
Selbihan'a haber verin Emrah'ı
Bağrım delik delik delindi durnam
Ercişli Emrah